15 Ağustos 2008 Cuma

Akyaka-Gökova Körfezi Gezisi

Gezi Künyesi
Tarih : 09-13 Ağustos 2008
Rota : Çanakkale-Çan / Gökova Körfezi
Katılanlar : Ayşegül-Ayhan ÖNDER (FZ6)
Özlem-Ender EGE (Suzuki GSX 650F)
Toplam Km : 1.300 km.

Bu seneki yıllık izin tatilimizde iki aile olarak Gökova Körfezi’ne gitmeye karar verdik. Özellikle Akyaka, görmek istediğimiz yerlerin başında geliyordu. Gezimizin amacı, uzun yol yapmak, daha önceden görmediğimiz yerleri görmek, denize girmek, ruhen de dinlenmekti. Gezimiz, amacına uygun çok güzel bir şekilde gerçekleşti.

1.GÜN : Yolculuğumuz 9 Ağustos 2008 Cumartesi günü saat 12.00 gibi hazırlık sonrası ve aile fertlerinin uğurlamasıyla başladı.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

İlk günümüz yaklaşık 500 km.sürdü. Çanakkale-Çan / Akyaka
Photobucket

Benzin depolarımızı doldurup Çan-Yenice üzerinden İzmir’e doğru yolculuğumuz başlıyor.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

İzmir’e kadar bildiğimiz yollardan devam ediyoruz. İlk molamızı verme ihiyacı hissediyoruz. Hava sıcak, acıktık ve biraz da haliyle yorulmuşuz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Biraz dinlendikten ve yemekten sonra yola devam. Çok acıkmış olmalıyız ki yemek fotosu hiç çekmemişiz…

Otoban yolları hiç sevmesek de mecburen bazen girmek zorunda kalıyoruz.

Hava sıcak olduğu için otobanda mola verdik. Bol bol sıvı tüketmek gerekiyor.
Photobucket

Photobucket

İzmir-Aydın otobanı sonrası Çine’deyiz.
Photobucket

Photobucket

Çine’den sonra Yatağan ve Muğla yollarındayız.

Buralarda yolculuk yolların otoban tarzında olması sebebiyle bana biraz sıkıcı geliyor. Ormansız yollarda yolculuk beni her zaman sıkıyor. Bu nedenle yolculuk sırasında varolan ormanlarımızı yok etmemeli ve elimizden geldiğince de bu konuda etkin olmalıyız diye düşünüyorum.
Photobucket

Photobucket

Muğla’dayız.
Photobucket

Şehir içinde biraz dolaşıp hava kararmadan Akyaka’ya ulaşmak üzere devam ediyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Ufukta Gökova körfezini görmeye başlıyoruz.
Photobucket

Hava kararmak üzere ve kıvrıla kıvrıla inen yollardan saat 20.30 civarı Akyaka’ya ulaşıyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Akyaka gezimizin hedef gidilecek yeri olmasına rağmen kesin varıp varamayacağımızı kestiremediğimiz için otel rezervasyonu yapmamıştık. Ama her yerin bu kadar dolu olabileceğini düşünememiştik. Elimizdeki Akyaka oteller listesinde ne kadar otel, motel, pansiyon telefonu varsa hepsini aradık. Son aradığımız yer GÜLEMCE pansiyondu. Burada da yer olmadığını, gece saat 23.00 gibi gelirseniz bir pansiyonun boşalacağını öğrendik. İyi ki de burasını bulmuşuz. Gitmeyi düşündüğümüz rotaların da orta noktası olması nedeniyle bir-iki gece olarak düşündüğümüz pansiyonda 5 gece kaldık.

Ben şahsen pansiyon olayını hiç yaşamamıştım. Otele göre kesinlikle daha rahat edilecek bir konaklama yöntemi. İstediğin saatte kalk, istediğini ye ve ayrıca da ekonomik olması ;)

Kaldığımız pansiyon GÜLEMCE… Çok temiz ve bakımlı.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

2.GÜN: İlk sabah kalktığımızda madem pansiyonda kalıyoruz, hakkını verelim dedik ve biraz alışveriş yaptık. Mükemmel bir sabah kahvaltısıyla kendimize geldik.
Photobucket

Photobucket

Kahvaltı sonrası Akyaka içinde keşif turu yaptık.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket
]
Photobucket

Akyaka civarında gezilebilecek yerler
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Biz de ilk gün Akbük körfezini seçip bu koya gittik. Allah buraları cennet diye yaratmış sanırım. Dağların ve denizin birbiriyle kucaklaştığı muhteşem yerler.

Akbük koyuna denize paralel ve oldukça virajlı yollardan ulaşıyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Akbük Koyu
Photobucket

Denizi pırıl pırıl.
Photobucket

Photobucket

Sahilde motorlarımızı parkettiğimiz yere iki kişi geliyor ve bizim motorlar ile hatıra fotoğrafı çektiriyorlar ;)
Photobucket

Güzel bir gün sonrası akşam üzeri tekrar Akyaka’ya dönüyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Şehir merkezine (Akyaka) ulaşıyoruz. Akyaka’nın içinde denize ulaşan Azmak Deresi var. Balıkçılar bu derede oldukça bereketli balıkçılık yapıyorlar. Biz de akşam yemeği için balık satan bulabilimiyiz diye Azmak kenarına geliyoruz ama maalesef balık satışları akşam 17.00 ye kadar bitiyormuş. Köprünün üzerinde balık tutanları ve atlayış yapanları seyredip pansiyona dönüyoruz.

Photobucket

Photobucket

İyiki pansiyonda kalıyoruz, zaten eşyalarımız için nerdeyse bir oda gerekiyor.
Photobucket

Akşam yemeği eşim Ayhan’dan. Laf aramızda çok güzel et yemekleri yapar;)
Photobucket



3.GÜN: Güzel bir gün ve akşamı sonrası ertesi gün Dalyan’a gitmeye karar veriyoruz. Bu gezimizde çok planlı olmadığımız için kararlar son anda veriliyor.

Sabah hazırlıklar tamamlanıp yola koyuluyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Dalyan’ dayız. Teknelerle denize ulaşacağız. Bulunduğumuz yer, Köyceğiz Gölünü’nün denize bağlanan kolları üzerine kurulmuş bir yerleşim yeri. Bu tatlı su deltası üzerinde 20-25 dakikalık bir sürede teknelerle denize (İztuzu plajı) na ulaşılıyor.

Photobucket

Photobucket

Tekne turu başlıyor.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Sağ tarafta dağların yüzeyine yapılmış kaya mezarları, ilginç !
Photobucket

Tura devam
Photobucket

Plaja ulaşıyoruz.
Photobucket

Photobucket

Öğleden sonraları genelde burası dalgalı oluyormuş :(
Photobucket

Photobucket


Bir de ne görelim, mankenlerin mayo çekimleri varmış ;) Bir iki kare de biz çektik…
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Böylece kah denizde, kah plajda eğlenceli bir günü tamamlayıp dönüşe geçiyoruz. Dönüş yine aynı teknelerle Dalyan’a dönüyoruz.
Photobucket

Photobucket
Photobucket

Photobucket

Dönüş yolunda ilginç bir sohbet yaşıyoruz. Tekneye süren kaptana yakın olunca bizimkiler muhabbet etmeye başlıyorlar. Nereden geliyorsunuz, nereye gidyorsunuz derken, adam Çanakkale Çan adını duyunca “ben de motorumu Çan’a sattım” demez mi? Dünya ne kadar küçük. Arkadaşımız Önder Kandemir’in aldığı motorun sahibiymiş meğerse…
Photobucket
Ve Dalyan’dayız. Burası karetta karetta da denilen kaplumbağaları ile de ünlü bir yer.
Photobucket

Dalyan sokaklarında bir iki tur atıp, akşam yemeği için bir yer bakıyoruz.
Photobucket
Photobucket
Yemek yedikten sonra, Akyaka’ya dönmek üzere Dalyan’dan ayrılıyoruz.
Photobucket

4.GÜN: Akyaka civarında görülmesi gereken yerlerden Sedir Adası’na gitmeye karar veriyoruz.
Photobucket

Sedir adası çok özel bir yer olması sebebiyle biraz bilgi vermek istiyorum. Çünkü ilginç bir hikayesi var. Mısır kıralı tarafından Kleopatra’ya hediye edilmiş bir adadır. Ne kadınmış be :-\

Binlerce sene önce Kleopatra ve Antonius Sezar'ın bu adada büyük bir aşk yaşadığına inanılır. Efsaneye göre, kendisiyle evlenmeyi kabul eden Kleopatra'ya bu coşkusunun hediyesini vermek isteyen Mısır Kralı Antonius, yaklaşık 3000 sene kadar önce balayını geçirmek üzere Kleopatra'yı götüreceği adaya Mısır'dan 60 büyük gemiyle çapları 1 milimetreden daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte olan kumları getirtir. Yalnızca Dünya'nın iki yerinde varolduğu bilinen bu özel kumun diğer özellikleri de ateşte yanıyor, sodalı suda kendiliğinden çoğalıyor ve büyüteç altında incelendiğinde hareket ediyor olmasıdır. Karbonatlı çamurun bir çekirdek etrafında birikmesiyle oluşan kumların denize kattığı eşsiz güzellikteki renk de, Ada'nın görülmeye değer olan diğer özelliklerinden biridir. Kumların bir benzerinin de Kızıldeniz'de olduğu bilinmektedir.

Adaya gitmek için Akyaka’dan Çamlı koyuna gidiyoruz. Adaya Çamlı koyundan tekneler kalkıyor. Yani bugün yine tekne turu var :)
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Çamlı koyuna geliyoruz. Motorlarımızı uygun bir park yerine bırakıp teknenin kalkmasını bekliyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket
Yolculuk başlıyor.
Photobucket

Photobucket

Photobucket
Photobucket

Denizin rengi sürekli değişiyor.

Mavi koy
Photobucket

Yeşil koy
Photobucket

Adaya ulaşıyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Photobucket

Plajdan kenara çıkarken duş alıp çıkmak zorundasınız. Zira üzerinizde kum kalması, ziyan olmaması açısından yasakmış.
Photobucket

Burada da muhteşem bir gün geçirip yine Akyaka’ya dönmek üzere adadan ayrılıyoruz.
Photobucket

Photobucket

Bütün gün, yol, deniz, kum, tekne derken akşam yemeği için Çamlı bölgesinde Çınar Restaurant’ta mola veriyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket


5.GÜN: Ertesi gün eve dönüş zamanı. Pansiyondan ayrılıyor ve dönüşe geçiyoruz.

Photobucket

Hava cok sıcak, sık sık sıvı tüketimi için mola veriyoruz.
Photobucket

Photobucket

Photobucket
13 Ağustos 2008 Çarşamba saat 21.30 civarı sağ salim, mutlu ama yorgun bir şekilde gezimizi tamamlıyoruz .
Photobucket
THE END
Photobucket