Temmuz ayı geldi ve biz haaala ayağını denize sokamayanlardandık. Bu nedenle ilk fırsatta bir deniz muhabbeti yapalım dedik ve Bozcaada'ya gitmeye karar verdik.
Bozcaada'ya daha önceki yıllarda da birkaç kez gitmiştik. Gitmeyenler için söylüyorum, mutlaka görülmesi gereken bakir yerlerden. Doğallığı bozulmamış, kafanızı dinleyebilceğiz bir yer. Yaz sezonu kısa fakat kalabalık geçen bir tatil beldesi. Bizim gittiğimiz hafta yat yarışları olduğu için olduğundan daha da kalabalıktı. Rezervasyon yaptırmadan giderseniz yer bulmakta zorluk çekebilirsiniz... Biz de rezarvasyonsuz gittik ve güç bela bir otel bulabildik. Zaten normalde oteli çok olan bir yerleşim yeri değil. Genelde yerli halk pansiyon işletmeciliği yapıyor. Şunu da belirteyim biraz pahalı bir yer.
Neyse ki bir otel bulup yerleştik. Ada'nın denize girebilcek bir kaç tane koyu var. Ama denizi çoooook soğuk. Büyükler için soğuk sorun olmuyor, ama çocuklu aileler için pek uygun değil. Bir de Ada'nın geceleri çok rüzgarlı ve serin geçiyor. Giderken mutlaka yanınıza kalın birşeyler almayı ihmal etmeyin. Benden söylemesi.
Bozcaada'ya Geyikli iskelesinden iki saat aralıklarla gemi kalkıyor. Geyikli'den Bozcaada yaklaşık 40 dk. sürüyor.
BOZCAADA'dan görüntüler
Limanda gezerken orjinal bir iki kare yakaladım...
Yarışlara katılan YATLAR...
Bozcaada merkezden görüntüler
Bozcaada Kalesi
Ülkemize enerji kaynağı yaratan muhteşem Rüzgar Gülleri...
Kaybolmaya yüz tutmuş şekerlememiz macuuun...
Ada'nın belediye tuvaleti.Takdire şayan bir görüntüde. İşini sevmek bu olsa gerek...
Her taraf çiçeklerle donatılmış ve içeriye girdiğinizde mis gibi çiçek kokuyor. İşletmecinin ellerine sağlık...
Bir başka gezimizde görüşmek üzere...
Hoşçakalın.
Ayşegül ÖNDER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder